Elif Keleş O.
  1. haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazılar
  4. İnanca Müdahalenin Yeni Yüzü

İnanca Müdahalenin Yeni Yüzü

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir sabah uyandık ve yıllardır “inanç değil kültürdür” diyerek Aleviliği tanımayan devlet, birden bire Cemevlerini “Cemevleri Daire Başkanlığı” adı altında Kültür Bakanlığına bağlamış. Üstelik bunu yaparken de, bugüne kadar Alevilerin taleplerine kulaklarını tıkayan o devlet, kendi belirlediği “makbul Alevileri” yanına almış, kimi zaman habersiz atamalarla “sen git, sen gel” oyunları oynamış. Şimdi bu makbul yapılar üzerinden inancı şekillendirme gayretinde.

Peki niyet ne? Çok açık Aleviliği kendi tanımladığı sınırlar içine sıkıştırmak, denetlemek ve bürokratik bir kılıfa sokmak. Laikliğin arkasına saklanarak yapılan bu müdahale, inanca yönelik açık bir tahakkümdür. Devletin tanımadığı, görmezden geldiği Aleviliği; şimdi kendi eliyle, kendi kadrolarıyla şekillendirme çabası, bizlere çok tanıdık bir devlet refleksini hatırlatıyor. Dönüştüremediğini ya yok say, ya da kendi suretinde yeniden yarat.

İnanca yapılan müdahale bununla da kalmıyor. Her yıl Hacı Bektaş’ta yapılan anma etkinliklerinin karşısına alternatif programlar koymak da artık bu yeni stratejinin bir parçası. Bu, sadece bir programa alternatif üretmek değildir; bu, inancın belleğine, tarihine, direnişine ve kimliğine müdahaledir. Alevilerin hafızasına kazınmış bir mekana, bir zamana ve bir ritüele devlet eliyle alternatif yaratmak, açıkça bir provokasyondur.

Devletin bu yaklaşımı, “çoğulculuk” ve “demokrasi” gibi kavramlarla örtülemez. Bu, kendi belirlediği inanç sistemini dayatan, farklı olanı ötekileştiren bir siyasal mühendisliktir. Yani mesele sadece Alevilerle ilgili değildir. Mesele; bu ülkede kendini farklı hisseden, başka türlü inanan ya da hiç inanmayan herkesle ilgilidir. Çünkü bir inanca yapılan müdahale, aynı zamanda yurttaşın vicdanına, kimliğine ve özgürlüğüne yapılan müdahaledir.

Aleviler ne kimliklerinden vazgeçer, ne de inançlarını devletin kalıplarına göre yaşar. Ne dünden bugüne sustular, ne de yarına dair söz söylemekten geri dururlar. Bugün Hacı Bektaş’ta, yarın başka bir meydanda, kendi sözümüzü söylemeye, kendi yolumuzu yürümeye devam edeceğiz. Devletin dayattığı makbul kimliğe karşı, biz kendi gerçeğimizi savunacağız.

İnanca Müdahalenin Yeni Yüzü
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Egedebirgun.net ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.