Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kongresi geride kalırken, İzmir’de yepyeni bir sayfa açıldı. Genel Merkez’in tek aday olarak belirlediği Çağatay Güç, partililerin büyük desteğiyle CHP İzmir İl Başkanı seçildi. Siyaset kulislerinde uzun zamandır adından “başarı”, “dürüstlük” ve “ağırbaşlılık”la söz ettiren Güç, Aliağa Belediye Başkan aday adaylığından İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği’ne, oradan da İl Başkanlığı’na uzanan bu yolculukla, azmin ve inancın ne denli büyük sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha kanıtladı.
Ancak bu değişimi özel kılan yalnızca bir görevlendirme değil; İzmir’in iki güçlü isminin, Cemil Tugay ve Çağatay Güç’ün, aynı vizyon etrafında kenetlenmiş olması.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belki çok değerli bir bürokratını kaybetti ama aynı zamanda; uyum içinde çalışabileceği, aynı idealleri paylaşan bir yol arkadaşını, bir mücadele yoldaşını kazandı. Artık İzmir, aynı hedefe bakan iki vizyoner liderin ortak enerjisiyle yeni bir döneme adım atıyor.
Bu birlikteliğin ilk güçlü yansıması, Cumhuriyet Bayramı çelenk töreninde kendini gösterdi. Cumhuriyet Meydanı, uzun süredir görülmemiş bir coşkuyla doldu. Yüzlerce partili, ellerinde Türk bayraklarıyla, gözlerinde umutla “Cumhuriyet’in kenti İzmir, yine en önde!” diyerek meydanı doldurdu.
Törenin ardından Cemil Tugay ve Çağatay Güç’e gösterilen yoğun ilgi, aslında yalnızca bir protokol anı değil, partililerin yeniden doğan inancının bir göstergesiydi. Fotoğraf çektirmek için oluşan uzun kuyruklar, “birlikten doğan güç” duygusunun en samimi yansımasıydı.
Cemil Tugay, törende yaptığı konuşmada Genel Başkan Özgür Özel’in şu sözlerini hatırlattı:
“İzmir, Cumhuriyet Halk Partisi’nin amiral gemisidir.”
Tugay bu sözü sahiplenerek, güçlü bir kararlılıkla şöyle dedi:
“Ben, 30 belediye başkanımızın bu misyona layık olacağına kendi adıma söz veriyorum.”
Bu söz, meydandaki coşkuyu bir anda doruğa taşıdı.
Çağatay Güç ise kürsüye çıktığında sade ama yürekten konuştu:
“Birlik ve beraberlik içinde çalışmalara başladık.”
Kısa ama derin anlamlar taşıyan bu sözler, partililerin özlediği tabloyu gözler önüne serdi: Güven, umut ve dayanışma.
Bugün İzmir, Cumhuriyet’in kalbinin attığı şehir olarak bir kez daha tarih yazıyor.
Cemil Tugay’ın vizyoner liderliği, Çağatay Güç’ün kararlılığı ve tevazusu ile birleşince, ortaya çıkan tablo net: İzmir, yine yol gösteren, yine öncü, yine Cumhuriyet’in ışığı olacak.
Cumhuriyet Bayramı’nın bu anlamlı gününde meydandan yükselen alkışlar, yalnızca geçmişe duyulan saygının değil; geleceğe uzanan güçlü bir selamın ifadesiydi.
Ve o selam, İzmir’den tüm Türkiye’ye yayılan şu mesajı taşıyordu:
“Birlikten doğan güçle, Cumhuriyet’in ışığı İzmir’den hiç sönmeyecek.”

