Son yıllarda zamanın ne denli hızlandığının sanırım birçok insan farkındadır. Artık hafta başı ile hafta sonu arasında ki günler ışık hızıyla geçiyor. İklimler değişti, dünyada yaşayan canlıların sayısı, türü, davranış şekilleri… Her şey değişti. Çünkü dünya değişiyor.
Dünyada artık bir devir kapanıyor. Kapanan her devirde gezegen üzerinde ki yaşamda değişkenlik gösteriyor. Özellikle 2025 yılında tüm doğa çok hızlı gelişti, hayvanların üremesi her zamankinden daha fazla oldu.
İnsanların bildiği ve inandığı bilgiler yerini merak ve sorgulamaya bıraktı. Öyle ki bu sorgulamalar ışığında dünyada yaşayan milyonlarca insanın inancı ve öğretileri yıkıldı.
Dünya büyük bir devinim içinde. Yeniye açılan kapının devinimi. Gezegenin tüm frekansı değişmekte ve bu değişim doğal olarak üzerinde yaşayan tüm canlıları da etkilemekte.
Birçok bilgi günümüzde ortalığa saçılmış olsa da büyük yüzdesi sadece manipülatif bilgiler içermekte ve hakikatle ilgisi olmamaktadır.
Evrende yalnız olmadığımız gibi, dünya galaksiler arası bir federasyon tarafından da yakın markaj altındadır. Ana akım medya tarafından onlarca yıldır insanlara korku pompalayan uzaylı istilası ya da zombi salgını gibi algısal bilgiler doğruluk içermemektedir. Tam aksi dünya hem üzerinde yaşayan kabal güçler hem de uzayda ki diğer varlıklardan gelecek saldırılara karşı korunmaktadır. Ve asla gezegende yalnız değiliz. Dünya dışı varlıklar dünya üzerinde varlar ancak enerjisel anlamda aynı frekansta olmayanlar görmemektedir.
Uzaylı istilası söz konusu olmuş olsaydı emin olun şimdiye kadar dünya gezegeni diye bir yer kalmazdı. Teknoloji ve enerji olarak bizlerden çok daha gelişmiş dünya dışı ırklar bizler daha koltuğumuzdan kalkmadan dünyanın şalterini indirebilirlerdi. Dolayısıyla ana akım medyada duyurulan bilgilere insanların itibar etmemesi gerekmektedir. Çünkü itibar ettikçe insanlar korkacak ve korku enerjisi ile ilk evvela insanların yükseliş frekansının, sonrasında gezegenin frekansının düşmesine sebep olacak. Dünya yönetimini ellerinde tutan kabal güçlerin amacı da tam olarak bu zaten.
Son günlerde her yerde bahsi geçen ve birçok sözde spiritüel insanında arkasından koştuğu 3I Atlas ile ilgili tüm bilgiler yalandan ibarettir. Ve bu başlangıçtır. Kabal güçler bundan sonrasında insanları manipüle ederek korkutmak için gökyüzünde uzay gemileri, çeşitli göksel hareketler ile insanları kışkırtacaklar. Bunların tamamı holografik senaryolardır.
Dünyada her şey olması gerektiği şekilde seyretmektedir. Gezegenin frekansı değiştiği için zamanın hızlı akması, iklimlerde ki değişim, doğanın seyrinde ki değişim… Bunların hepsi normaldir ve korkulacak bir durum söz konusu değildir. Her şeyin değişmesi ile birlikte elbette dünya insanlarının alışkın olmadığı bir takım olaylar vuku bulacaktır. Seller, kasırga boyutunda fırtınalar, okyanusların olağandan daha fazla hareketliliği gibi.
Anlamamız gereken şudur ki, olması gereken olacaktır. Hiçbirimiz önüne geçemeyiz. Ancak yine bilmemiz gereken şudur ki, sistem kendini yenilerken insanlara düşen görev inançlarını değiştirmeleri, enerjilerini yüksek tutmalarıdır.
Korku sadece dünyada ki kaosu daha da büyütecektir. Her medya fenomeninin sözlerine inanmamak zaruridir. İnsanlar, popülerlik uğruna yalan yanlış fikirlerle insanları da yanlış yönlendirmektedir.
Göklerde olan her durum gerçek değildir. Nasa tarafından insanları manipüle etmek ve insanoğlunun uyanışına ket vurmak için yapılan oyunlardır.
Dünya dışı varlıkların oluşturduğu ve içinde dünya insanının da olduğu federasyon insanlığın gelişimine müdahale etmemekte olup, kabal güçlerin gezegene ve insanlığa vermeyi planladığı bir takım zararları önlemektedir sadece. İnsanlığın gelişimi ve yükselişi sadece kendisine bağlıdır.
Çare başka insanlarda değildir, bir kurtarıcı olmayacak. Bu sebeple insan tembellik yapıp konfor alanında bekledikçe çöküşü kaçınılmazdır. Dünyanın bu yeniye geçiş sürecinde her birey kendi gelişiminden sorumlu olup, çareyi başkalarında aramaktan vazgeçmelidir.
Tüm ihtiyacınız olan sizde mevcut, yeter ki talepkar olun.
Sevgimle.

