Aylin Cantaş
  1. haberler
  2. Yazarlar
  3. İnsan zihni faşisttir…

İnsan zihni faşisttir…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan, varoluşunu her zaman yaşamak, yaşamak için de öldürmeye odaklamıştır. Yaşadığı alanını korumak için, yaşam alanını tehdit eden her unsuru hiç düşünmeden yok etmiştir. Yaşadığı alandan memnun olmayan, daha da fazlasına göz diken insanoğlu, göz diktiği topraklar için tarih boyunca kendi türünü gözünü kırpmadan öldürmüştür ve bu doyumsuzluk, bu faşist düşünce yapısı halen günümüzde devam etmektedir.


Oppenheimer atom bombasını yaparken Japonya üzerinde kullanılacağını ve bir soykırıma sebep olacağını düşünmemişti, amacı da bu değildi. Ancak siyasi zihinlerin 2 milyar dolar harcadıkları atom bombası projesi tamamen kendi türü üzerinde kullanacakları bir toplu imha silahı amacını güdüyordu ve öyle de oldu.


Kendi dışında her şeyi düşman ilan eden insan aslında kendi türüne de düşmandı. Güç savaşları denen ve alt yapısında tamamen insan zihninin ucube inanışlarının yansımalarını kıyımlarla yaşadı insanoğlu. Halen daha siyasi figürlerin ve din figürlerinin insanlığa pompaladığı zihniyet güç için öldür, Tanrı için öldür. Her iki koldan yaratıcı rolüne soyunan insan, ego-zihnin manipülasyonları ile Tanrı’nın yarattığı ve hiçbir ayrı kavramının olmadığı diğer insanların yaşama hakkını alabiliyor, bu hakkı kendinde görebiliyor.


Can almak sadece ve sadece Tanrı’ya aittir ki o da hiçbir yarattığı canlıyı güç için öldürmez. Amaç bellidir ilahi düzende, insan bedenlenir dünyaya gelir burada geçmiş yaşam yükleri ile seçimlerini yaparak yolunu çizer. Yol bellidir, seçimler bellidir. İnsanın anlaması gereken neden bu seçimleri yaptığı ve bu yolu neden seçtiğidir.


Güç sarhoşu siyasiler ya da Tanrıcılık oynayan din adamları hiç düşünmezler, ben neden bu yolu seçtim diye. Bu seçim insanlığa zarar veriyor, ben neden kötüyü tercih ettim. Einstein hiç düşündü mü acaba, bulduğu izafiyet teorisinin bir gün atom bombası yapımında kullanılacağını ve neden buna sebep olduğunu? Oppenheimer’a çalışmasında destek olmadığı için kurtuldu mu bu ağır sorumluluktan? Hitler hiç düşünmüş müdür acaba, yaptığı soykırımın neden aktörü olmayı seçtiğini? Stalin? Ve bugün ki siyasi aktörler? Buckingham? İsrail? Hiçbiri sorgulamıyor. Sadece yaşamak için, daha güçlü olmak için kendi türünü kadın, çocuk, bebek demeden öldürüyor? Haçlı seferleri? Müslümanlık adı altında yapılan kanlı savaşlar? Bunların masum açıklamaları olabilir mi?
İnsanın diğer insanı öldürmesinin haklı bir sebebi olabilir mi? Tanrı kendi yarattıklarını birbirine kırdırabilir mi? Eğer öyleyse bu Tanrı vahşi ve cani değil midir? Kandan beslenen varlığın savunması ne olabilir?


Tanrı, Allah, Yaratıcı… (Bu arada ben Tanrı kelimesini kullanıyorum diye eleştirenler oluyor, neden Allah demiyorsunuz diye. Hala daha isimlere, kavramlara takılan bir zihne ben ne anlatabilirim…Anlatmaya değer bile görmüyorum. Çünkü anlamak, kafanın içinde ki o betonlaştırdığınız tüm bilgi ve inançları yıkmaktan geçer. Ben yıkamam, siz kendiniz yıkacaksınız, SORGULAYARAK.) Bu gücü en çok doğada görüyoruz değil mi, hissediyoruz. Bir ağaca bakarken, bir kuşun cıvıltısında, bir suyun akışında, bir kaplumbağanın ağır adımlarında, toprağın kokusunda, güneşin sıcaklığında, rüzgarın ihtişamında, kar tanesinin saflığında. Burada savaş var mı, güç için öldürme kavramı…? Hayvanlar bile sadece o an doyacağı kadar öldürür, toplu katliam yapmaz. Ki insanı hayvandan ayıran üst aklıdır. Peki tarih boyunca ve bugün hala güç için, ihtiras için, kısacası KÖTÜLÜK için diğer canlıları öldüren insan hangi aklını kullanmaktadır? Üst aklını mı, elbette hayır? İnsan hala insan olamadığı alt aklının yani hayvani tarafının etkisinde kendi türüne zarar vermeye devam etmekte.


Evinize hırsız girdiğinde, aklı selim bir şekilde o hırsızı karşınıza alıp neden diye sorup, hikayesini dinleyip hoşgörü ve anlayış perspektifinden bakıp çözüm sunabilir misiniz?


Bir katili karşınıza alıp neden diye sorup, hikayesini dinleme ve anlama sabrını ve hoşgörüyü gösterebilir misiniz?


Varlığınızı, eliniz titremeden hak eden diğer insanlarla paylaşabilir misiniz?


Bayram adı altında hayvan katliamı yapıp sözde yoksullara yardım yapacağınıza kestiğiniz hayvanın üçte iki etini kendi dolabında stoklamak hangi inanışın, inancın gerekliliği olabilir?
Tanrı insana bir şeytan bir de melek verdi. Bu ikisi de sizsiniz. Her ikisi de sizlerde mevcut. Dışarda bir şeytan yok, ağzından alevler saçan… Kanatlarını açmış uçuşan melekte yok. Bunların hepsi sizsizniz. Bir yanınız ateş diğer yanınız su… Şeytanda sizsiniz, melekte. Öldüren ya da seven, saygı duyan, hoş gören, hepsi sizsiniz.


Siyasi kavramlarla yarattığınız zihniniz sizden olmayanı yok etmeyi öğretti, yok ediyorsunuz.
Dini inanışlarla yarattığınız zihniniz size sizden olmayanı öldürmeyi emretti, dini naralarla öldürdünüz. Bir de hakmış gibi Tanrı’yı insan zihninizin kirli oyunlarına alet ettiniz.


İnsan zihni faşisttir, insan kalbi rahmani. Orada sevgi vardır sadece sevgi. Önce kendini sever, kendini her haliyle sever hem de. Sonra saygı duyar en saçma hallerine bile. Kendinde Tanrı’yı gören baktığı her şey de O’nu görür. Baktığı yerde Tanrı’yı gören Tanrı’ya kıyar mı? Ancak baktığı yerde şeytanı gören şeytana kıyar değil mi? Baktığın o gördüğün sensin.!


Zihinden kalbe inen için kurtuluş vardır ve tüm insanoğlu zihninden kalbine inebildiği gün kurtulacaktır.

Sevgimle.

İnsan zihni faşisttir…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Egedebirgun.net ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin