2024, hepimiz için derin izler bırakan bir yıl oldu. Kimi zaman içimizi ısıtan dayanışma hikayeleriyle, kimi zaman da bizi umutsuzluğa sürükleyen olaylarla dolu bir yıl yaşadık. Alevi toplumu olarak da zorluklara rağmen direnç göstermenin, birliğimizi ve inancımızı korumanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gördük. Şimdi ise yeni bir yılın eşiğindeyiz. 2025, sadece takvimde yeni bir rakamdan ibaret değil; bir umut, bir başlangıç ve daha güzel bir gelecek için taze bir sayfa.
2024, barışın ne kadar kıymetli olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlattı. Hem Türkiye’de hem dünyada savaşlar, çatışmalar ve krizler, barışın sesini çoğu zaman bastırdı. Ancak biliyoruz ki, zorluklar içinde direnenler hep var. Alevilikte, “Eline, beline, diline sahip ol” ilkesiyle barış ve insanlık için bir yol gösterilmiş. İşte bu öğreti, zorlu zamanlarda hepimizin pusulası oldu. 2025’te de aynı pusula, barışı ve kardeşliği büyütenlerin yolunu aydınlatacak.
Türkiye’de toplumsal kutuplaşma, ekonomik zorluklar ve adalet arayışı gibi meseleler bizleri hem bireysel hem toplumsal olarak sınadı. Ancak Alevi toplumu olarak hak, hukuk ve adalet talebimizi bir an olsun bırakmadık. 2025 için dileğimiz, bu taleplerin karşılık bulduğu, toplumun her kesiminin eşit ve özgür hissettiği bir yıl olması.
2025’e girerken her birimize büyük sorumluluklar düşüyor. Doğayla barış içinde yaşamak, toplumsal barışı güçlendirmek ve inanç özgürlüğünü korumak için mücadelemizi büyütmeliyiz. Alevi toplumu olarak binlerce yıllık kültürümüz, bizi bu mücadelede hem güçlendiren hem de sorumlu kılan bir miras. Pir Sultanların, Hacı Bektaşların, Seyit Rızaların yolundan yürümek, barış ve adaletin yılmaz savunucusu olmak demektir.
2024’te inancımıza yönelik ayrımcılıklara, asimilasyon politikalarına karşı çıktık. Cemevlerimizin ibadethane statüsünde tanınması ve eşit yurttaşlık taleplerimizi dile getirdik. Bu mücadele, 2025’te de devam etmeli. Bizler bir yandan kültürümüzü, inancımızı yaşatırken, bir yandan da doğanın ve insanlığın barış içinde yaşayacağı bir dünya için çalışmalıyız.
Unutmayalım ki, Alevilikte mücadele, adaletin inşasıdır; umut ise yolumuzu aydınlatan ışıktır. 2025’i gerçek bir barış yılı yapmak için hep birlikte bir adım daha ileriye gitmeliyiz. Cemlerde semah dönenlerin yüreğindeki huzur, herkese ulaşsın. Sözümüz, sazımız, barış için yükselsin.
Yeni yıl, Türkiye ve dünya için barışın, adaletin ve dayanışmanın yılı olsun. Zorluklar bizi yıldırmasın; çünkü inancımız ve birliğimiz, bu zorlukları aşacak gücü taşıyor.
Hoş geldin 2025! Barış, sevgi ve umutla gel…
