Bazı isimler vardır; yaşadıkları dönemi değil, geleceği anlatırlar. Cemil Meriç, işte o isimlerden biridir. Onun hayatı, sadece bir aydının değil, aynı zamanda Türkiye’nin düşünce serüveninin de hikâyesidir.
1916 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğdu. Ailesi, Balkan Savaşları sırasında Dimetoka’dan göç etmişti. Babası mahkeme reisliği ve Ziraat Bankası müdürlüğü yapmış bir Osmanlı aydınıydı. Cemil Meriç, küçük yaşta Arapça, Fransızca ve Osmanlıcayı öğrenerek erken yaşta kültürle tanıştı.
Antakya Sultanisi’nde başladığı lise hayatı, hocalarını eleştirmesi nedeniyle yarım kaldı. İstanbul’da Pertevniyal Lisesi’ne geçti. Burada Nazım Hikmet ve Kerim Sadi gibi dönemin solcu aydınlarıyla tanıştı. Genç yaşta ideolojilerle ilgilendi ama zamanla hiçbir fikre körü körüne bağlanmamayı öğrendi.
İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’ne kaydoldu ama okulu bitirmedi. Gerçek eğitimin kitaplarla, düşünmeyle ve sorgulamayla mümkün olduğunu düşünüyordu. Kütüphaneler onun üniversitesi oldu. 1943’te Balzac’tan yaptığı çeviriyle edebiyat dünyasına adım attı. Ardından öğretmenlik, çeviri bürosu ve üniversitede okutmanlık yaptı.
Ancak 1954, hayatının dönüm noktasıydı. Gözlerini tamamen kaybetti. Bir süre sessizliğe gömüldü. Ama bu karanlık, onun yazarlığını durdurmadı. Aksine, en üretken yılları bu dönemde başladı.
Bu Ülke, Umrandan Uygarlığa, Işık Doğudan Gelir gibi kitaplarıyla Türkiye’nin kültürel ve entelektüel sorunlarını cesurca tartıştı. Batı’yı küçümsemeden eleştirdi, Doğu’yu romantikleştirmeden savundu. Ona göre Türkiye, iki kültür arasında sıkışıp kalmamalı; kendi sesini bulmalıydı.
Cemil Meriç’in dili zaman zaman ağırdır, ama her cümlesi düşünceyle yoğrulmuştur. Onun yazılarında birikim kadar vicdan da vardır. Aydın sorumluluğu, onun için sadece yazmak değil, uyarı yapmaktı. “Her aydın biraz sürgündür” derken, aslında kendi yalnızlığını tarif ediyordu.
1983’te eşini kaybetti. Aynı yıl felç geçirdi. 13 Haziran 1987’de aramızdan ayrıldı. Bugün doğduğu ev müze olarak korunuyor. Adı, sadece kitaplarında değil, Türkiye’nin kültürel belleğinde yaşıyor.